Kardeşlik-II PDF Yazdır e-Posta

                                                                                                             (7 Nisan 2017, Cuma)

Müslim’den gelen bir hadis; “Her Pazartesi ve Perşembe günü ameller Allah’a arzolunur. Din kardeşi ile aralarında düşmanlık bulunan kişi dışında Allah’a şirk koşmayan her kulun günahı bağışlanır. (Meleklere) siz şu iki kişiyi birbirleriyle barışıncaya kadar tehir edin buyurulur.” (Müslim, Birr 36)

Kardeşlik ile düşmanlık bir arada yürümez, birinin bizim din kardeşimiz oluşu, her şeyi ile bizimle tıpatıp aynı olması, noktası virgülüne yüzde yüz hem fikir ve hem amel olmaklığımızı gerektirmez.

Kardeşliği bozan ve kardeşliği takviye eden konu, düşünce ve amelleri iyice belirlememiz elzemdir. Bu konuda Kur’an ve sünnete ne kadar bağlı kalırsak o denli isabetli karar vermiş oluruz. İslâm’ın geniş ufkunu daraltmaya ve kendi meşrep, düşünce, anlayış ve mizacımıza uydurmaya asla hakkımız yoktur. Gene bu konuda İslâm’ın temel kıstaslarını zedelemeye ve bugünün ahvaline göre değiştirip dönüştürmeye de hakkımız yoktur.

Hangi insana hangi nassı kullanabiliriz konusu, çok itina gerektiren bir husustur. Bu bir hüküm verme ve birileri hakkında karar verme meselesidir. Vereceğimiz bir karar o insana bir yaptırım gerektiren veya manevi baskı unsuru olan bir netice doğurabilir. Hükmü veren kişinin, bunların neticelerini hesaba katarak ve bu vebali de taşıyabilecek bir ilmi yeterlilikte olması gerekir. Nassların; dil, fıkıh, usul, bağlam vb. inceliklerine vakıf olmayanların cesurca bu tür nazik ve netameli konularda işi ehline bırakmaları en akıllı iştir. Hem ahkâm kesenler açısından hem de o ahkâma muhatap olanlar açısından bu daha sağlıklı ve temkinli bir yoldur.

 *** 

Konuyla ilgi İsmail Lütfü Çakan şunları zikreder;

???? ?????? ??????? ???? ??????  ??? ???? ?????  ????? ????? ??????? ??????? ??? ???? ???? ???? : ??????????? ????? ???????????

 “Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhumâ'dan rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

 “Müslüman, Müslümanın (din) kardeşidir...”

Kardeşlik kutlu ve güçlü bir bağ olduğu kadar büyük bir sorumluluktur da... Aynı dine mensup insanların adedince büyüyen bir sorumluluk. Kardeşler arasındaki ilişkilerin nasıl olması lazım geldiği konusunda hem Kur'ân-ı Kerîm'de hem de Peygamberimiz ’in hadis-i şeriflerinde çok ciddi tavsiye ve uyarılar bulunmaktadır.

Her sistem gibi İslâm da kendi cemiyetini belli esaslar üzerine kurmuştur. İnançta tevhidi; cemiyette de uhuvveti yani kardeşliği esas almıştır. Dolayısıyla İslâm toplumu, sınırları İslâm imanıyla çizilmiş kardeşler topluluğudur. Bu topluluk ve kardeşliğe imandan başka hiçbir şey, mesela ne ırk ne renk ne de coğrafya sınır çizebilir. İslâm kardeşliğinin yegâne belirleyici ön şartı “La ilahe illallah Muhammedur'r-resulullah” demektir. Bu kelime-i tevhîd'i söyleyen herkes Müslümandır ve öteki Müslümanların din kardeşidir.” [Bkz. http://www.sonpeygamber.info/islam-kardesligi]

***

İmam Nevevi Rıyaz’da “Müslümana Kâfir Demenin Haram Oluşu” bölümünde birbirine yakın iki hadis zikreder;

İbn Ömer’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur;

“Bir adam din kardeşine, ey kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner. Eğer böyle denilen kişi söylendiği gibi ise söz doğrudur; yerini bulmuş olur. Aksi takdirde bu söz söyleyene geri döner.” (Müttefekun Aleyh, Buhari, Edeb, 73; Müslim, İman, 111)

Ebu Zerr’den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur;

“Kim bir adama ey kâfir diye çağırır veya ona ey Allah’ın düşmanı derse, o adam da böyle değilse bu söz, söyleyenin kendisine döner.” (Müttefekun Aleyh; Buhari, Edeb, 44; Müslim, İman, 112)

Riyaz Şarihleri [Prof. Dr. Yaşar Kandemir; Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, Prof. Dr. Raşit Küçük) özetle şunlar kaydederler;

Müslüman bir kimseye kâfir demek veya küfürle ilgili bir vasıfla nitelendirmek caiz değildir.

Bir Müslümana kâfir diyen ve bu şekilde inanan kimse kendisi kâfir olur.

Böyle yapanlar bilerek veya bilmeyerek İslâm düşmanlarına hizmet etmiş olur.

Halbuki büyük günah işleyen kafir sayılmaz. Zina etse, adam öldürse…

Bilgisizlik ve kindarlık sebebiyle böyle söylenebilir.

Birine kâfir demek onu İslâm toplumundan dışlamak demektir. Yanlışları kardeşçe ve İslâm adabına uygun bir tarzda uyarmak…”

***

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız, sakın ayrılığa düşmeyiniz, Allah’ın size bağışladığı nimeti hatırlayınız. Hani bir zamanlar düşman olduğunuz halde O kalplerinizi uzlaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Hani siz bir ateş kuyusunun tam kenarındayken O sizi oraya düşmekten kurtardı. Allah size ayetlerini işte böyle açık açık anlatır ki doğru yolu bulasınız.”(Al-i İmran, 103)

***

İlgili ayet tefsirinde Seyyit Kutup özetle şunları kaydeder;

“Allah’ın ipine sarılmaktan kaynaklanan bu kardeşlik, yüce Allah’ın ilk Müslüman cemaate bahşettiği bir nimettir.

Tarihi kinlerin, kabileci arzuların, şahsi menfaatlerin ve ırkçı bayrakların, yanında çok küçük kaldığı, Allah yolunda kardeşlikten başka hiçbir güç bu kalpleri bir araya getiremezdi.

Aynı şekilde O’nun ipine sarılmak (birinci temel esas) ve kalplerinin arasını uzlaştırmak (ikinci temel esas) suretiyle kardeş olmaları sayesinde, düşmek üzere oldukları ateşin kenarında onları kurtarmasından dolayı yüce Allah üzerlerindeki nimetini hatırlatıyor…

...

 Kur’an-ı kerim duyguların ve bağların kaynağı olan “kalbe” dayanmakta, “aranızı uzlaştırdı” demeyip “kalplerinizi uzlaştırdı” demek suretiyle derin noktalara nüfuz etmektedir.

Bu yüzden Kur’an-ı Kerim, sürekli olarak Müslümanları, ehl-i kitaba itaat etmekten, onların hile ve desiselerine kulak vermekten ve onlar gibi ayrılığa düşüp parçalanmaktan sakındırıyor. Bu sakındırmalar, Medine’deki Müslüman cemaatin karşılaştığı Yahudi tuzaklarının şiddetine ve sürekli ayrılık, şüphe ve kargaşa tohumları saçtıklarına işaret etmektedir. Yahudilerin her zamanki uğraşılarıdır. Bugün, yarın, her zaman ve mekânda Müslüman saflar arasında aynı işlevini sürdürecektirler.” (Bkz. Fi Zilal, ilgili ayet tefsiri)

***

Konuyla ilgili el-Menar’da özetle şunlara değinilmektedir;

Hablullah olan Kur’an’a topyekun sarılmak. “Allah’ın kitabı, gökten yere uzatılmış Allah’ın ipidir.” [Abduh] Hadisini zikreder. Kitap üzere birleşmeyi Allah emreder. Bölünüp parçalanma bizi dağıtır. Güç ve kuvvet, izzet ve iktidar birlik ve beraberlik halinde olur. Irkçılık, hizipçilik ve mezhepçilik birliği bozar.

Farklılık ve ihtilaf iki türlüdür; birincisi; anlayış farklılıklardır, bunlardan kaçınmak mümkün değildir, bunlar insanın doğasında vardır. İnsanların akılda ve anlayışta eşit olmaları mümkün değildir. İkincisi ise; din ve hukuk alanındaki ayrılıklardır. Dinler bunları ortadan kaldırmak için gelmiştir. [Reşit Rıza Abduh’a atfen] Şöyle der; “Müslüman, Allah’ın kitabının nasslarını ihlal etmiyor, Rasulüne saygıda kusur göstermiyorsa o kişi İslâm üzeredir; tekfir edilemez. Müslüman cemaatinden çıkarılamaz.” Dinde muamelat konusunda olan ihtilaf da müminler arasında ayrılık sebebi olacak türden bir ihtilaf olmamalıdır. Ayrıca bu tür ihtilafların çözümü için de ilim erbabına ve rey sahiplerine müracaat edilmelidir. (Bkz. El-Menar (ter.), 3/ 549-559)

***

“Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” (Buhârî, Mezalim,3)

Peki ya tersini yaparsak ne olur? Yani birbirimizin kusurunu araştırır, birbirimizi zulmeder, haksızlık eder, düşmana teslim eder, ihtiyacını/sıkıntısını gidermezsek, nereye varacağımızı varın siz hesap edin. Bununla kalmayıp işini, kârını bırakıp kıble ehli ile uğraşmak acaba ne anlama gelir?

 

k_saglam

Yeni Kitabımız Çıktı

egri_agacin_golgesi

Son Eklenenler

YEREL SEÇİM SONRASI ÜLKENİN AHVALİ
(1 Nisan 2024, Pazartesi) Yerel seçim ...
İNSAN KENDİNİ KEŞFEDEBİLİR Mİ?...
(26.01.2024, Cuma) Her kişi, 'önce ke...
MİLLİYETÇİLİK- MUHAFAZAKARLIK- ÜMMETÇİLİK
(Yerellik 'Yerlilik' - Muhafazakarlık -...
EY EHL-İ İSLAM, UYAN!
(06.11.2023, Pazartesi) Ey dünyayı g...
YAĞMUR DUASI
(15 Eylül 2023, Cuma) Yağmur duasına...
AÇMAZI AÇMAK
(25 Ağustos 2023, Cuma) İnsanoğlunun...
AÇILIM - ATILIM
(5 Ağustos 2023, Cumartesi) Sıkışan...
GÜLİSTAN OKUMAYANLARA
(10 Temmuz 2023, Pazartesi) Sadi (Şira...

Kimler Sitede

Şu anda 5 konuk çevrimiçi
Üyeler : 3
İçerik : 636
Web Bağlantıları : 5
İçerik Tıklama Görünümü : 5587171
< ?php if( JRequest::getVar( 'view' ) == 'article' ): ? > < jdoc:include type="modules" name="socialwidget" /> < ?php endif; ? >