EY EHL-İ İSLAM, UYAN!

(06.11.2023, Pazartesi)

Ey dünyayı gören göz, anlayan göz! Uyan da

Gör ne haldedir cihan!

Uyan derin uykudan:

Derin uykudan uyan!

...

Bak bütün Şark ne halde;

Külü göğe savrulmuş...

Boğulmuş bir inilti; susuyor, eser yok

Bu kaybolmuş bir feryad.

Bu toprakta her zerre bir muztarip nazardır.

Hindistan'dan isyan et, Semerkand'dan, Irak'tan

Hemedan'dan tuğyan et;

Bir hayat göster, canlan!

Uyan derin uykudan!

Derin uykudan uyan!

...

Sen ne biçim ummansın? ovalar gibi sakin!

Böyle deniz olur mu? artmıyor, eksilmiyor.

Kabaran dalgalar yok, timsahlar kaynaşmıyor.

Böyle deniz olur mu? bu denizin yarılmış

Göğsünden başı göğe eren bir dalga ol da

Ufuklara kanatlan

Uyan derin uykudan;

Derin uykudan uyan!

...

Şüphe uçurumundan fırla; kendini kurtar!..

Ne duruyorsun davran!

...

Uyan derin uykudan;

Derin uykudan uyan!

(Muhammed İkbal, Zebur-ı Acem'den)

İkbal, yüzyıl önceden bize sesleniyor; uyan diyor!

Eğer bugün uyanmayacaksak, bugün ayağa kalkmayacaksak, bugün deniz dalgaları gibi gürleyip İstilacı İsrail'in kıyılarını dövmeyeceksek, bugün, fırlayıp kabarmayacaksak, eğer bugün canımızı ortaya koymayacaksak, bu can bu varlık, bu cemaat, bu parti, bu devlet, bu ümmet neye yarayacak!

Dağılmış tespih taneleri, her biri bir tarafa savrulmuş, bugün bir ipe takılıp başına bir imame geçiremeyeceksek, neye yarar. O tespih taneleri ister yakuttan olsun ister mercandan ister altın suyuna batırılmış olsun ister her bir tane ayrı ayrı özel bezenmiş olsun neye yarar!

Uyan! Ey Müslüman;

İlk kıblen işgal altında. Bugün Hz. Ömer'in, Selahaddin'in mirasına sahip çıkmazsan yarın ahirette onların yüzüne nasıl bakacaksın!

Uyan! Ey Müslüman;

Vecibeni ve vazifeni icra ederken; sadece sakal bırakarak, cüppe giyerek, dişlerini misvaklayarak, gece namazı kılarak... Peygamberinin izini takip edeceğini inanıyorsan, aldanıyorsun! Sadece bunlarla yetinme, aldanma... Ayağa kalk ve cihad farzını icra eyle! Bunlar senin cihadına güç versin?

Kükre, lanetli Siyonist senden ürksün ve savuşsun işgal ettiği topraklarımızdan.

Dünyanın dört bir yanından kovulmuş, kirli ve kirletici pis ve lanetli Siyonist. Yeter kirlettiğin pak ve temiz Kuds-ü şerifin topraklarını!

Ey Müslüman! Uyan gaflet uykusundan!

Vazifeni ifa etmezsen temiz toprak senden hesap sorar!

Yeryüzü senden hesap sorar, gökyüzü senden hesap sorar, denizler senden hesap sorar. Bombardıman altında inleyen çocuklar, anneler, babalar senden hesap sorar!...

Balıklar, börtü- böcek, kurt, kuş, nazenin çiçekler, zeytin ağaçları, incir ağaçları senden hesap sorar. Bütün bu yükün altında ezilmemek için ayağa kalk ve yürü! Ölüm nasıl olsa gelecek, hiç olmazsa şerefinle, haysiyetinle, İslamî vazifeni ifa etmiş bir gönül rahatlığıyla ÖTEYE git!

Ey Müslüman!

ABD'den, AB'den, İngiltere'den, Almanya'dan, Fransa'dan, Hollanda'dan, İtalya'dan... Çin'den, Rusya'dan, Hindistan'dan, Muhalif(!) Yahudilerden, medet beklemekten vazgeç. Kendi özüne dön ve seni sen kılan imanına, ahlakına, adaletine, gayretine ve cehdine dön...!

Muhtaç olduğun kuvvet ve kudret; ahirete olan inancında, adaletinde, cihad ahlakında mevcuttur.

Harekete geç ve vicdanı körelmemiş, fıtratını korumaya çalışan ve nasıl hareket edeceğini bilmeyen ehl-i insaf ve vicdan sahiplerine yönel...

Bu musibet sana kendine dönmeni, insanlık vicdanı ve kalkanı olmaya kapı aralıyor, bunu gör ve ona göre yola koyul.

Bekleme, beklemek seni öldürür. Bugün ya ayağa kalkar coğrafyanı, tarihini, ahlakını, imanını korursun... aksi halde bunların hepsini kaybedersin...

Uyan! Gaflet ve dalalet, meskenet ve zillet getirir. Ayağa kalk, aziz ol...