YAĞMUR DUASI

(15 Eylül 2023, Cuma)

Yağmur duasına çıksaydık dostlar,

Bulutlar yarılır, hava açardı,

Şimdi ne ihtimal ne de imkân var,

Göğe hükmetmekten kolay ne vardı.

Yağmur duasına çıksaydık dostlar!

Sezai Karakoç

Modern dünya; Allah'a sığınmayı bir eksiklik, bir becerisizlik, bir iş bilememe,

ihmallere bahane bulma, geri kalmışlığın bir simgesi olarak görüyor.

Bu ruh haline nasıl ulaşılmış, hangi nedenlerden ötürü böyle bir kanaat hâsıl olmuş,

bu kanaatin oluşmasında Müslümanların payı var mı, katkısı yüzde kaçtır? Bu sorular

uzar gider.

Tedbir ile takdiri birlikte değerlendirip nakısamızı insan olarak anlamak ve ona göre

değerlendirmede bulunmak lazım gelirken bunu terk ettik. Onun yerine, biz Allah'ın

yapabilirliğini insanın da yapabilirliğine indirgedik. Veya tersi Allah'ın kuvvet ve

kudretini kendimizde vehmettik. Biz her şeyi yapabiliriz. Allah (haşa) istese de istemese

de biz yaparız, mevkiine insanı çıkardık. Süpermen -veya insan-ı kamilin yanlış

yorumuyla, mahluk olan insanı Allah seviyesine çıkarma cüretini gösterdik. Acizlik

insanî değildir diye kendimize inandırdık.

Devamını oku...
 
MİLLİYETÇİLİK- MUHAFAZAKARLIK- ÜMMETÇİLİK

(Yerellik 'Yerlilik' - Muhafazakarlık - Evrensellik)

(1 Eylül 2023, Cuma)

Bu üç kavram, üç anlayış, üç dünya görüşü; yer yer kesişir, yer yer çatışır, yer yer uyuşur.  Bunları birbirinden kesin kes ayırmak mümkün değil. Bu ülkede, bu kavramlar ve onlar dolayısıyla fikir yürütenler, dikkatli ve temkinli hareket etmek zorundadırlar, aksi halde bu farklılıklar düşmanlık vesilesi oluverir.

Bu meyanda bu kavramları yerli yerince kullanırsak belki problem olmaktan çıkar yekdiğerini besler hale gelebilir. Bu sebeple önce bu kavramların ne olduğu ve nasıl anlaşıldığı üzerinde biraz durmakta fayda var. Her bir kavram ve onun etrafında oluşan anlayış, düşünüş ve yaşayışı anlamak ve anlatabilmek zor ve de riskli. Ben bunları kendi zaviyemden bakarak biraz imal-i fikirde bulunacağım.

Millet-Milliyetçilik

Son zamanlarda millet yerine ulus, milliyet yerine ulusçuluk kullanılmaya başlanmıştır. Bu da gösteriyor ki çoğu kavramlarda olduğu gibi millet - milliyet/çi kavramı da zamanla anlam kaymasına maruz kalmıştır.

Devamını oku...
 
AÇMAZI AÇMAK

(25 Ağustos 2023, Cuma)

İnsanoğlunun belli açmazları her zaman olabilir. Bu açmazlar çoğu zaman kişileri neyin üzerinde durması gereğini çıkmaza sürükleyebilir.  Konu seçmede, seçtiği konuyu işlemede nasıl bir iz takip edeceğine, neyi nasıl izah edebileceğine kanaat getiremez hale getirir. Bu tereddütler, bu iniş-çıkışlar neticede bedbinlik oluşturur.

Kötümser havayı dağıtmanın ne olması lazımdır diye kafa yorarken, aniden önüne bir mesele gelir ve önüne düşen/düşüren bu mesele hakikat anlamında bir mesele midir, yoksa piyasanın önüne sürdüğü ve aslında kendisini ilgilendirmediği bir mesele midir? Bunu eğer kestirebiliyorsa doğru bir seçim yapmış olur. Yok eğer bunu düşünmeden önüne sürüleni gerçek mesele imiş gibi addedip yola koyuluyorsa; işleyeceği konu, elde edeceği netice, varacağı yer, ne olursa olsun, o kişi kendisi değil demektir. Çünkü yolunu kendisi belirlememiş, konusunu kendisi seçmemiş, önüne sürüleni işlemiş o kadar. İşlediği konu, faydalı da olabilir, elde edilen faydalar dolaylı yoldan kendisine fayda sağlamış da olabilir, kârlı bir ticarete müncer dahi olabilir. Ama bütün bunlar o işlediği iş ne ise onun değildir, o sadece bir aparat hükmündedir.

Devamını oku...
 
AÇILIM - ATILIM
(5 Ağustos 2023, Cumartesi)

Sıkışan ve daralan her kişi, her müessese, her devlet, her anlayış ve düşünüş, her medeniyet; atılım ve açılım yapmak ister. Bu sanıldığı kadar kolay ve hemeninde olabilecek bir durum değildir.

Bu işin sancısını çekenler, -ister kişi olsun ister bir müesseseyi idare eden olsun, ister bir fikrin kurucusu veya yürütücüsü olsun, ister bir devlet idarecisi olsun, ister medeniyet varisi ve savunucusu olsun- açılımdan önce açmazı, kilitlenmeyi, tıkanıklığı... tesbit etmek zorunda.

Bu zorunluluk acı ve sinir bozucudur.

Acıdır çünkü mevcut açmaza, tıkanıklığa kendisi de katkı sağlamıştır, belki şikayet edenin kendisi bu tıkanıklığın müsebbibidir. Eğer öyle ise yani açmaza kendisi de katkı sağlamış ise bunu önce itiraf edecek. Kitlenme denilen şey belki dün bir çıkış yolu, bir atılım idi. Bugün açmaza vesile haline gelmiş olabilir. Atılımcı bundan sadece nedamet duyarak sıyrılamaz. Tıkadığı alanları açmak için de gayret göstermek ve çaba harcamakla görevlidir. Bu görev hatayı telafi etme sayılır bir nevi.

Atılım biraz yıpranmayı da barındırır. Genellemelerle başkasının yaptıklarını değerlendirerek onların yanlış ve aşırılıklarını törpülemekle açılım ve atılım olmaz. Başkalarının yapıp ettiklerini değerlendirmek atılım ve açılımcıların işi-kârı değil. O danışmanların işidir. Danışmanlar; danışmanı olduklarının söylediklerini ve yaptıklarını değerlendirmekle vazifelidirler.

Devamını oku...
 

k_saglam

Yeni Kitabımız Çıktı

egri_agacin_golgesi

Son Eklenenler

MİLLİYETÇİLİK- MUHAFAZAKARLIK- ÜMMETÇİLİK
(Yerellik 'Yerlilik' - Muhafazakarlık -...
AÇMAZI AÇMAK
(25 Ağustos 2023, Cuma) İnsanoğlunun...
AÇILIM - ATILIM
(5 Ağustos 2023, Cumartesi) Sıkışan...
GÜLİSTAN OKUMAYANLARA
(10 Temmuz 2023, Pazartesi) Sadi (Şira...
SAKİN BİR DEĞERLENDİRMEYE İHTİYAÇ
(8 Haziran 2023, Perşembe) Dünyamız ...
PANİKLEMEYİN EY EHL-İ İSLAM!
(27 Nisan 2023, Perşembe) Hayatların...
BAYRAM MESAJI
(21 Nisan 2023, Cuma) Hayatın iniş-ç...

Kimler Sitede

Şu anda 54 konuk çevrimiçi
Üyeler : 3
İçerik : 631
Web Bağlantıları : 5
İçerik Tıklama Görünümü : 5195142
< ?php if( JRequest::getVar( 'view' ) == 'article' ): ? > < jdoc:include type="modules" name="socialwidget" /> < ?php endif; ? >