Said Nursi'den |
(19 Haziran 2020, Cuma) (Mesnevi-i Nuriye'den) Seçmeler -Lafız tebeddül eder (edebilir) fakat mana baki kalır. Hışır parçalanır, fakat lübb devam eder. Ceset ihtiyarlanır, fakat ene gençleşir. -(Hayat) ülfet üzerine bina edilmiştir. Ülfet; cehl-i mürekkep üstüne tefriş edilmiş bir peredir. -Yakazada inkişaf nisbetinde zaman inbisat peyda edip ömürde uzanıyor, zamanla mukayyet olmayan ruhun dairesine takarrüp ediyor. -Zaman harekâtın rengi/ vasfıdır. Harekâtta cari olan kanun, zamanda da caridir. -Neticenin kayyumu, imandır. Burhan ise, yalnız onunla bakılan bir menfezdir, evhamı temizleyen süpürgedir.
-Ene, senden tesettür edip gizlense, o zaman ene o derece kalınlaşır, ejderha haline gelir. Enenin iki veçhi vardır; biri nübüvvet, diğeri felsefedir. Ene gözüyle dünyaya bakan kişinin gözüne perde çekilir, ayetleri görmez, çünkü ene (örtüyor, gerçeği) göstermiyor. Felsefe eneye varlığı asıl diye inandırmış. -Gazap kuvvetinden Firavun-Nemrut meyvesini vermiş. Kuvvet-i akliyeden; dehriyun ve maddiyun meyvesini vermiş. - Ene bahar gibidir, gaflet ile donmuş. - İyilik iyi niyet ile hayat bulur. İyiliği bitiren gösteriş ve riyadır. Yola çıkarken hangi niyetle çıktıysan amelin sonucu o olur. -Dünyaya zamanın girmesidir. Dünya yaratıldı sonra ona zaman yerleşti ve çark işlemeye başladı, gece- gündüz vücuda geldi. -İnsanı hayvandan ayıran şey, zahiri illetleri keşfetmesidir. -Atâ (iyilik, ihsan) kazaya nüfuz eder, kaza da kadere nüfuz eder. -Kur'an, önce ilahi sanatın eserlerini veciz şekilde zikreder, tablolar halinde sunar, açar yayar. Teferruatlarını izah eder, misaller verir, tarihten örnekler sunar.. Sonra Esma ile onları toplar ve Esma'dan bir isim veya sıfat ile toplar, cemeder. -Acziyet aşk gibi insanı Allah'a ulaştırır. -Ubudiyet geçmiş (verilmiş) nimetin neticesidir. -Sanat, bilgili ve usta olanlara kolaydır, cahil ve beceriksizlere zordur. -İnsanlar yaratılanlar arasında kendisine verilen bir anahtar ile alemin kapısını açar ve içeri girer. Fakat vahdet yolundan sapar, Allah'ı unutur, kendine/yaptıklarına tapar hale gelir (gelebilir). (Batılı) medeniyetçiler de bunu yaptılar. -Kainatta ve alemde görünen faydasız ve zararlı şeyler(!) Yaratıcının bir hikmete binaen yerleştirdiği şeylerdir. Onları düzeltme. -İnsanın dışındaki hayat sahibi ve cemadat zikirleri, konuşan sağırlar hükmündedirler. Belki de onların tesbihleri yüksek sesli bir tesbihtir, insan kulağı işitemiyor. -Hakikat ile suret arasındaki benzerlik zahiridir. Aslında çok büyüktür. Zahirin tevhidi; her şeyi Allah'ı isbat eder. Hakikatin tevhidi; her şeyde Allah'ın mührünü görür. Allah'ın kuvvet mührünü okur. -Cidale karşı, teavün galip gelir. Sertliğe karşı, yumuşaklık galip gelir. -İlim, iman, hikmete karşı; cehl, küfran ve felsefe vardır. -Dünya, ahiretin bir fihristesidir. -Havf elim bir beladır. -Muhabbet(in fazlası) belalı bir musibet olur.
|