Cumhuriyet'in İlanı Siyasî İrtidad mıdır? PDF Yazdır e-Posta

Cumhuriyet'in İlanı Siyasî İrtidad mıdır?  (31 Aralık 2010, Cuma)                                                                                                       

Cumhuriyet'in ilanı İslam?ı terk ederek başka bir dine girmek midir? Yoksa zorlandığı için zahiri bir şekil değişikliği midir? Yani ikrah mıdır?

Yani Cumhuriyet'in ilanı irtidad mıdır yoksa zaruret hükmüne mi girer? Bunu irdelemek istiyoruz.

Onun için kısa bir ön bilgi vermek gerekir.

Arapça bir kelime olan irtidad, redde  kökünden gelir; sözlük anlamı; geldiği yoldan geri dönmek, bir şeyden yüz çevirmek veya başka bir şeye dönmek.

Terim olarak; İslam dininden dönmek, İslam?ı terk edip başka dine girmek. Dinden dönene mürted denir.

Mürted: Dinden çıkan kimse demektir. Bir kimse iman esaslarından birini veya daha fazlasını inkâr eder, kabul etmez veya dini hükümleri, helal ve haramları, emir ve yasakları, öğüt ve tavsiyeleri beğenmez, küçümser, alaya alır veya reddederse irtidat etmiş, dinsiz, kâfir olmuş olur.

Asıl anlamıyla, İslam dininden çıkıp başka bir dine girene denir.

Bir de bu kavramla alakalı başka bir kavramımız daha vardır.  O da ikrahtır.

Zorlama  hallerine de dini ıstılahta ikrah denir.

İkrah: Sözlükte: Bir şahsı hoşlanmadığı bir işi yapmaya zorlamak, anlamına gelir. Fıkhî  terim olarak; tehdit etmek suretiyle hukuken yapmakla mükellef olmadığı bir işi, istemediği halde yapmaya zorlamak demektir. Zorlayan kimseye mükrih, zorlanana da mükreh denir.

Konumuz İslam?da irtidad ve mürtedin hükmü değildir.

Şunu da belirtmek isteriz ki; devletin siyaseten irtidadı Müslüman halkın da mürted olduğu hükmünü gerektirmez. Konumuz halk değildir, devlettir. Bunun için bu yazıdan tekfir falan çıkarmak isteyen okumasın öyle bir niyetle yazılmamıştır.

***

Bu toplumun (tüm İslam coğrafyası için geçerlidir) Müslüman olmadan önce kendine ait bir hayat tarzı vardı, dini ritüelleri vardı? Şamanlık, Zerdüştlük vs. eski yaşayış ve düşünüş biçimini terk ederek İslam dairesine girdi, İslam?ın kurallarına uydu. Devlet idaresini İslamî kaidelere göre düzenledi, dünya siyaset sahnesine bu kimlikle çıktı. İslam, toplumun kimliği oldu, onun için İslam halklarının hepsinin ortak üst kimliği Müslümanlık olarak ortaya çıktı. Arap, Fars, Türk, Kürt, Peştun, Malay? tüm Müslümanlar, dünyada varlıklarını İslamî kimlikleriyle eş değer kabul ettiler. Dünya da öyle kabul etti.

Halkı Müslüman olan her bir ülke Osmanlı?nın yaşadığı serüvenin aynısını veya benzerini yaşamıştır. Dolayısıyla cumhuriyet hakkındaki mülahazalarımız halkı Müslüman olan İslam dışı tüm ülkeler için geçerlidir. Yeryüzünde İslamî devletin varlığı da ayrıca tartışma konusu, İslamî devletle kendini İslam?a nisbet etmek arasındaki farkları hesaba katarak değerlendirmelerde bulunmak gerekir.

Cumhuriyet, İslam değer yargılarında ayrılarak başka bir medeniyetin (Siyasi dinin) dairesine girmiştir.

Hukukunu terk etmiş Batı medeniyetine ait hukuku almıştır. Devletin idarî biçimini terk edip batı tarzı devlet idaresine geçmiştir. Kılık kıyafet, evlerin yapılış biçimi ve ev içi tefrişata kadar batılı oluştur. (Burada batıdan gelen her şey kötüdür anlamına kullanılmamıştır.)

Din farkı mirasa engel teşkil ettiği için T.C. Osmanlı?nın mirasını reddetmiştir. Yani devlet kendini açıkça mürted ilan etmiştir. Halk da irtidadı kabul etmemiş ve iki ayrı din mensubu gibi birbirlerine muamele etmişlerdir.

Bu bir bakış açısı, başka bir yerden bakanlar derler ki; T.C.? nin kurulması bile isteye olmamıştır, dış dünyanın baskılarına boyun eğmeseydi ve bu baskılara karşı koymaya devam etseydi elimizde kalan küçücük devletten de olurduk. Devlet gider ve işgale uğrasaydık din diyanet de kalmazdı. Onun için bugüne kadar yapıp edilenler bir zaruretin sonucudur, ikraha girer.

      Bugünden sonraki gidişata bakarak bazı hükümlere varabiliriz.  Eğer devlet bundan sonra diniyle barışır ve kendi köklerine dönmeye gayret gösterirse o zaman ikrah olduğuna karar kılabiliriz, yok eğer Batı medeniyet dairesini tahkim ederek siyasetine devam ederse o zaman da adını koymaktan çekinmemeliyiz.

...

 

k_saglam

Yeni Kitabımız Çıktı

egri_agacin_golgesi

Son Eklenenler

YEREL SEÇİM SONRASI ÜLKENİN AHVALİ
(1 Nisan 2024, Pazartesi) Yerel seçim ...
İNSAN KENDİNİ KEŞFEDEBİLİR Mİ?...
(26.01.2024, Cuma) Her kişi, 'önce ke...
MİLLİYETÇİLİK- MUHAFAZAKARLIK- ÜMMETÇİLİK
(Yerellik 'Yerlilik' - Muhafazakarlık -...
EY EHL-İ İSLAM, UYAN!
(06.11.2023, Pazartesi) Ey dünyayı g...
YAĞMUR DUASI
(15 Eylül 2023, Cuma) Yağmur duasına...
AÇMAZI AÇMAK
(25 Ağustos 2023, Cuma) İnsanoğlunun...
AÇILIM - ATILIM
(5 Ağustos 2023, Cumartesi) Sıkışan...
GÜLİSTAN OKUMAYANLARA
(10 Temmuz 2023, Pazartesi) Sadi (Şira...

Kimler Sitede

Şu anda 7 konuk çevrimiçi
Üyeler : 3
İçerik : 636
Web Bağlantıları : 5
İçerik Tıklama Görünümü : 5574982
< ?php if( JRequest::getVar( 'view' ) == 'article' ): ? > < jdoc:include type="modules" name="socialwidget" /> < ?php endif; ? >