İnsan mı, Eleman mı? |
(20.01.2018) Eleman (aslı Fransızca): Bileşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, öğe, unsur. Bir kuruluşta, bir yerde çalışan insanların her biri. Kümeye ait varlıklardan her biri. İnsan; (aslı Arapça): İki eli olan, iki ayak üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı. (Bu kelimenin aslı, lugat âlimlerince “ins”den geldiği söylenir. Kamusta da kufiun'a göre “Nisyan” kelimesinden geldiği zikredilmektedir.) Akıl, şuur ve iman ile diğer canlılardan ayrı, Cenab-ı Hakk'ın en mükerrem yarattığı mahlûku olup, Rabbani nimetleri unutkanlığı dolayısıyla insan denilmiş. Ünsiyet peyda eden manasında olduğu da söylenmiştir. Yani uyumluluk gösterebilme yeteneği olan mahlûktur. İnsan; düşünen, konuşan, münafıklık yapabilen, zaafları ve meziyetleri çok bulunan, yüceler yücesine yükselebilen, aşağılıkların en aşağısana da yuvarlanabilen, itaat eden isyan eden elhasıl kendisi olan bir yaratıktır. İnsanın bir beşeri tarafı vardır, bir de ruhi/manevî tarafı vardır. İnsanı değerlendirirken ikisini birden hesaba katmak lazım. Beşerilik, bütün insanların ortak tarafıdır. Yani yaşama imkanı kendilerine verilen yaratık. “De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir beşerim (insanım). (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilâh’ınız ancak bir tek ilâhtır” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf, 110) burada Hz. Peygamberin de bizim gibi bir varlık olduğunu beyan ediyor Hak Teala. Konumuz beşer-insan farklılıkları olmadığı için üzerinde fazla durmayacağım. Eleman- insan ilişkisi ne demek? Bu başlık nereden çıktı? Denilebilir. İnsan sosyal bir varlıktır. Kendi özü olduğu gibi, toplumla ilişkileri de olan bir varlıktır. Sosyal bir mevkii işgal ettiğinde, hem insani özellikleri, hem de beşeri özellikleri birarada bulundurarak iş yapar. İstihdam mevkiine gelen bir beşer/insan, bazı özelliklerini tamamlamış, insaniliğini ana hatları ile tekmil etme yoluna koymuş varlık demektir. İnsanın eksiği bitmez, çünkü her an raydan çıkma özelliğine sahiptir, daima kendini kontrol edebilmelidir. Çalışma veya çalıştırma mevkiine gelebilen kişi, kendini tam olgun görürse, bu bazı yanlışlara vesile olabilir. Eleman ise her hangi bir iş için çalıştırılan kişi demektir. Eleman için tarifi yapılmış bir iş, amel eylem var, o, kendisine tevdi edilen işi yapmakla mükelleftir, bu kadar. Eleman bir iş için bir aparat hükmündedir. Belli bir iş yapmakla yükümlüdür, onu icra eder ve gerisine karışmaz. Teknolojinin gelişmesiyle insan ile eleman arasında fark kalmamış, kendi işine ne kadar odaklanır, sağa-sola bakmazsa bir eleman o kadar verimlidir. Makinalaşan iş kollarında bu uygulanabilir bir durum olabilir. Teknik anlamda bazı mesleklerde elemanın işini bir robot da görebilir. Sosyal alanda, insanı istihdam edenler, insanı eleman olarak görürlerse iş çığırından çıkabilir. İnsani özellikleri göz önünde bulundurarak temel insani özelliklerini tekmil ettikten sonra ihtisas alanına daha bir önem vererek kişi eğitilir, yetiştirilirse o zaman eleman işini düzgün yapabilir. Modern dünya ihtisaslaşma ile bunun önüne geçmeye çalışıyor, kendince tedbir alıyor, istihdam alanına göre kişi yetiştiriyor, elemanını ona göre eğitiyor. Bu konuda ne kadar başarılı doğrusu net veriler elimizde yok. Camialar için eleman değil insan gereklidir. İnsanlığını tamamlamak için gayretler edip eleman yetiştirmeye katkı sağlamalıdırlar. Devlet kendisi için lazım olan eleman yetiştirmek için, meslek liselerini, ihtisas okulları kurmuş ve eğitimini de ona göre yapmaya çalışıyor. Devletin bu konuda başarıya ulaşmış olduğunu söylemek zor. Toplumsal kargaşalar, uyuşturucu kullanımın artması, rüşvetçilik ve görevi kötüye kullanma, istismar, adam kayırma, işi ehline vermede gösterilen tarafgirlik vb. Sivil toplum kuruluşları, yapılanmalar, vakıflar, dernekler vs. için asıl olan insan yetiştirmek olmalıdır. Eleman diye mensuplarına bakarsa, belli zaman sonra ya devletle aynileşir veya devlet gibi kendini görmeye başlar. Böyle olmaya başlayan kuruluşlar, hayatiyetlerini sürdürmek için elemana ihtiyaç duyarlar, insana değil. Böyle zihniyet, merkeze insaniliği değil, kendisine maddi anlamda destek veren konulara ve alanlara yönelir. Sosyal alanda iş tuttukları için de insaniliğe önem verdiklerini ileri sürerler. Halbuki yaptıkları işte, insandan çok elemana ihtiyaç duyulur. İnsan yetiştiren aynı zamanda eleman da yetiştirir, ama eleman yetiştiren aynı zamanda insan yetiştiremez. Herkes ne yaptığının farkında olarak yol almalıdır. Hayata hazırlanan kişiyi bir yola koymak geri dönüşü olmayan bir mecradır. … Eleman mı? İnsan mı?
|