Zihni Dinamizm

(5 Haziran 2015, Cuma)

Bazı insanların zihni daima yeni şeyler peşinde koşmayı sever, bazılarının ise donukluğu sever. Zihinsel yorgunluk kişinin tükenmişliğinin belirtisidir. Bu dinamizm, umutla, gelecekle, insanlığa aşık olmakla, hizmet etmekle, Allah’ın emirlerini işleyişe aktarmakla, ahirete müteallik vazifesini yapmış olmakla alakalıdır.

Maddî ve manevî gelişmeler önce zihinde başlar, sonra akıl süzgecinden geçirilir, sonra geçmiş tecrübelerden yararlanılarak bir kalıba sokulmaya çalışılır sonra icraata dökülür. Bugüne değin olanların çoğu böyle olagelmiştir.

Kişisel zihin işleyişi eğer dinamizmini yitirirse bedbinlik/karamsarlık başlar. Umut da karamsarlık da saridir, bulaşır. Bedbinler, olumsuzluk ve moral bozma merkezi gibi değişik düşünce ve farklı tavırlarla ortama kara bulutlar yayarlar. Bazen haklı şeyler de söylerler, bunlar temelde bir iş, bir proje nasıl olmaz üzerinde kafa yorarlar, iyi ve hayırlı amelleri görmezler veya küçümserler. Bu tembel zihinler bazen de uçuk şeyler söylerler, böylece tembelliklerini de örterler.

Bunlar toplumsal olaylara da kafa yormayı zaid sayarlar, geçmiş veya elan mevcut bir düşünceye bir fikre yaslanırlar onu tüm insanlığın problemlerinin çözeceğini iddia ederler. Yaslandıkları fikrin temeline ve esasına inmeyi de sapma kabul ederler. Zihni donmamış herhangi bir insan çevresine dikkatle bakabilirse böylelerini görür.

Zihinsel dinamizm, bütün bu olumsuzluklara rağmen daima ufuk açıcılığı ve ön açmayı merkeze koyar. Karamsarlığın, moral bozukluğun geçici olduğuna kanidir. Her kötü ahvalde taze ve aslına uygun bir çıkış yolu bulmaya çalışır, açılan bu yol arayışı yıllar, on yıllar sürse de sonunda ya kendisi veya başka bir dinamik zihin çareyi bulur. Umutsuzluk onun kapısından içeri giremez, çünkü o yeise kapıyı kapamıştır, böylesi zihinde, umutsuzluk küfürle eş anlamlıdır, umudunu kaybederse imanını da kaybedeceğinden korkar. Bu zihin insanlığın yükünü omuzlarında taşıyan zihindir.

Dinamik zihinler de derece derecedir, bilgi birikimi, işgal ettiği mevkii, tecrübesi ve karşı karşıya kaldığı problemin büyüklüğüne göre değişik tezahür eder.